Çocuğumun Zorbalığa Uğradığını Fark Ettiğimde

Ona Nasıl Yaklaşabilirim?

Olduğumuz Gibi’nin soru-cevap zamanında sizlerden zorbalıkla ilgili soru geldiğinde bu haftanın postasını bu konuya ayırabileceğimi düşündüm. Ne yazık ki zorbalıkla ilk tanışma tahmin edilenden çok daha erken yaşlarda olabiliyor ve çoğu zaman zorbalık olarak tanımlanabilecek bazı davranışlar normalleştirilebiliyor.

Zorbalığın tanımını kısaca yaparak başlamak istiyorum ki bu konuya benzer bir yerden bakabilmeyi deneyelim. Zorbalık, fiziksel, sözlü veya psikolojik yollarla bilinçli olarak bir başkasına zarar vermek olarak açıklanabilir. Zorbalık; vurma, itme, lakap takma, tehdit etme veya alay etme şeklinde görülebileceği gibi para veya eşyaları zorla alma gibi farklı şekillerde de görülebilir. Ayrıca başkalarını dışlamak, oyunlara almamak ve haklarında dedikodu yaymak; sosyal medya/mesajlaşma yoluyla başkalarının duygularını incitebilecek hareketlerde bulunmak da zorbalık olarak tanımlanabilir.

Terapi odasında yaşadıkları zorbalık nedeniyle okul hayatları olumsuz etkilenen, duygusal izlerini yetişkin hayatında taşıyan birçok kişiyle karşılaştığımı söylemeliyim. Hayatının bir döneminde bir kez veya tekrarlı bir şekilde sözünü ettiğim davranışlara maruz kalan çocukların öz güveni ve öz değeri olumsuz yönde etkilenebiliyor.

Annebaba olarak çocuğumuzun her anını kontrol edemeyiz ama “hayatı böyle böyle öğrenecek” veya “bir kere olduysa pek önemi yoktur” gibi açıklamaların ardına sığınmadan bu davranışların tekrarlanmaması için yapmamız gerekenlerle ilgili bir plan yapabiliriz.

Çocukların ve gençlerin en çok zorbalığa uğradıkları yer okul olsa da oyun parklarında zorbalığa maruz kalan çok sayıda çocuk olabiliyor.

Çocuğunuz parkta/kreşte başka bir çocuk tarafından zorbalığa uğruyorsa neler yapabilirsiniz?

İlk önce annebaba olarak bu gibi deneyimlerin sizdeki etkisini anlamakla başlayabilirsiniz. Çocuğunuzun zorbalığa uğradığını öğrendiğinizde veya gördüğünüzde anında bir tepki vermeden önce “ben bununla ilgili ne hissediyorum?” diye sorabilmeniz mümkün olabilir mi? Durabilmeyi ve hislerimizi fark edebilmeyi önemsiyorum çünkü kendimize ifade edemediğimiz hislerimiz çocuğumuzun deneyimine onun gözünden bakabilmemizi zorlaştırabilir. Farkında olmadan bu olayın sizde yarattığı etkiye tepki veriyor olabilirsiniz. Örneğin, çok öfkelendiğinizi hissediyorsanız öfkenize dair tepki verebilir ve yaşadığı bu deneyimin ardından çok korkan çocuğunuzun korkusuna yaklaşamayabilirsiniz. Kolay olmasa da kendi deneyiminizle çocuğunuzun deneyimini ayrıştırabilmek ona verebileceğiniz en büyük desteklerden biri olabilir.

Daha sonra hoşuna gitmeyen davranışlar karşısında nasıl sınır koyabileceğini çocuğunuza anlatabilirsiniz:

“Parkta senden önce kaydıraktan kaymak isteyen o çocuk seni iteklediğinde çok şaşırdığını fark ettim. Seni iteklediğini gördüğümde yanına geldim ama onu durdurabilmem mümkün olamadı. Bir sonraki sefer yine böyle bir şey olursa ne söylemek ya da ne yapmak istersin? (Herhangi bir cevap alamasanız da onun fikrini merak ettiğinizi ve seçim yapabilme gücünü fark ettiğinizi gösterebilirsiniz) Bazen diğer çocuklar hoşuna gitmeyen davranışlarda bulunabilirler. Ve sen onları durdurmak için “dur”, “böyle yapamazsın”diyebilirsin. Elinle -dur- işareti yapabilirsin. Ve benden yardım isteyebilirsin. Kimsenin sana böyle davranmaya hakkı olmadığını bilmen çok önemli...”

Biraz daha büyük (7+) bir çocuğunuz var ise sizden yardım istemesi o kadar kolay olabilir. Utanç ve suçluluk gibi hisler daha görünür olabilir. Hatta bazı çocuklar annebabalarının tepkilerinden veya zorbalık yapan çocuğun yapabileceklerinden endişe duydukları için yaşadıkları deneyimleri anlatmamayı seçebilirler. İçlerinde fırtınalar kopsa da sessiz kalmayı tercih edebilirler. Böyle bir durumda çocuğunuzun değişen davranışlarından, korkularının artmasından veya okula gitmek istememesinden bir şeylerin yolunda gitmediğini anlayabilirsiniz.

Zorbalığa maruz kalan çocuğunuzla ilişki kurarken onunla ders verir nitelikte konuşmamaya veya orantısız tepki vermemeye dikkat edilmesini önemsiyorum. Çocuğunuzun yanında olduğunuzu hissettirerek duygularına yönelik konuşmayı deneyebilirsiniz: “Bu çok can sıkıcı. Sana zürafa diyerek güldüklerinde rahatsız hisstmiş/ utanmış /öfkelenmiş olmalısın. O anda yanında olmayı ve sana destek olmayı çok isterdim. Bazı insanların bilerek birilerine zarar vermesini izlemek çok rahatsız edici. Ben her zaman senin yanındayım ve seni çok seviyorum. Bir sonraki sefer böyle bir şey yaşanırsa neyi farklı yapmak istersin?”

Anlayış adımında olabildiğince kalmak ve çocuğunuzun yalnız olmadığını hissettirmek herhangi bir çözüm önerisinden çok daha etkili olacaktır. Ve zorbalık yapan çocuğun söylemlerinin kişisel algılanmaması gerektiğini, bu sözleri söyleyen kişinin ne kadar yaralı olabileceğini ve kendi güvensizliğinin dışa vurumu olabileceğini anlatabilirsiniz. Zorbalık yapan çocuğun asıl ihtiyacının ona cevap verilmesi olduğunu ve bazen zor olsa da hiç cevap vermemenin bir seçenek olduğunu anlatmak da etkili olabilir.

Zaman zaman zorbalık gösteren çocuğa aynı şekilde davranılması yönünde öneriler verildiğine şahit olabiliyorum: “Sen de ona bir şey söyleseydin, susmasaydın” ya da “sen de onu itekleseydin” gibi. Kısasa kısasın zorbalıkla başa çıkabilmede kullanılabilecek etkili yöntemlerden biri olmadığını söyleyebilirim. Onun yerine sakin kalarak durumu anlamaya çalıştığınızda yargılamadan çocuğunuzu dinleyebilmeniz mümkün olabilir. Anlaşıldığını ve dinlenildiğini fark eden çocuğunuz emin olun daha çok paylaşmak isteyecektir.

“Peki hiçbir şey söylemeden sadece dinlemek yeterli mi?” diye merak edecek olursanız dinlemenin ve duygularını anladığınızı göstermenin konuşmak kadar etkili olduğunu hatırlatmak isterim. Bunu nereden mi biliyorum? Terapist olarak dinlemenin konuşmaktan çok daha etkili olduğunu her gün deneyimlediğim için ☺

Ama eğer bir öneri vermek isterseniz de “bu konuda işine yarayabileceğini düşündüğüm bir fikrim var. Eğer duymak istersen paylaşmak isterim” diyerek fikrinizi paylaşmadan önce çocuğunuzdan izin isteyebilirsiniz. Bu konuyu ciddiye aldığınızı ve tekrarlanmaması için okuldan yardım istemeniz gerektiğini açıklayabilirsiniz. Zorbalığın derecesi çocuğunuzun tek başına sınırlayacağı bir düzeyde olmayabilir ve okulun rehberlik servisinin devreye girmesi gerekebilir. Artık birçok okulda zorbalığa karşı özel programlar geliştiriliyor ve bu konuda farkındalıkla hareket edilebiliyor.

HATIRLA: Çocuğuna olan sevginin ve desteğinin olumsuz deneyimler karşısında bir kalkan olduğunu hatırla. Çok büyük tepkiler vermeden önce çocuğunun duygularına yönelik konuşmanın ve birlikte onu kendi gücüyle buluşturabilecek yöntemler bulabilmenin daha etkili olduğunu hatırla.

FARK ET: Zorbalık hakkında konuşmak senin için nasıldır? Bedeninde nasıl bir etkisi olur? Fark et. Ne hissediyorsun? Öfke, endişe, üzüntü, yetersizlik, güvensizlik…

DENE: Yukarıda çocukların yaşına göre yaptığım açıklamaları kendine sesli olarak okumayı dene. Senin için bu açıklamalar yeterli mi? Bunlara ne eklemek isterdin? Veya neleri değiştirmek isterdin? Zorbalığa uğrayan çocuğunun yanında durabilmek ve onu anladığını gösterebilmek için seçeceğin kelimeleri önceden düşünmeyi dene. Bu sayede ihtiyacın olduğunda onlara erişebilmen mümkün olabilir.

Haftaya görüşmek üzere.

Sevgiyle,

Yeşim

Reply

or to participate.