• Olduğumuz Gibi Posta
  • Posts
  • “Zor”, “Dediğim dedik”, “Çok katı” “Sınırları çok zorluyor” Gibi Tanımların Arasına Sıkışmış Çocukları

“Zor”, “Dediğim dedik”, “Çok katı” “Sınırları çok zorluyor” Gibi Tanımların Arasına Sıkışmış Çocukları

Daha Yakından Tanıyabilir Miyiz?

İlk kez üniversitedeyken aldığım gelişim psikolojisi dersinde tanıştığım bir kavramdı “highly sensitive children”(hassasiyetleri/yüksek duyarlılığı olan çocuklar). Çocukların mizaç özelliği olarak tanımlanan bu kavramın yıllar sonra en çok çalışacağım konuların başında geleceğini tahmin etmiyordum.

Hassasiyetleri olan çocukların annebabalarıyla tanışıklığımızın çok erken yaşlarda başladığını söyleyebilirim. Çünkü annebabalar başka çocuklarda işe yarayan yöntemlerin kendi çocuklarında neden işe yaramadığını anlamakta zorlanabiliyorlar. Okullarda ise yüksek duyarlılığı olan çocuklar gerçeklikleriyle hiç örtüşmeyen tanımlara maruz kalabiliyorlar ve çoğunlukla yanlış anlaşılıyorlar.

Uzun süren ve sakinleşmenin zaman aldığı ağlamalar, ani öfke patlamaları, kalabalık ortamlara girmeye direnç gösterme, uykuya geçmenin saatler sürmesi, kıyafet seçimlerinin imkansız hale gelmesi (çorabın ya da eşofman cebinin rahatsız etmesi, etiketin kaşındırması vb), yabancı kişilerle veya diğer çocuklarla mesafeli olma annebabaların ilk fark ettikleri davranışların başında gelebiliyor.

Subscribe to OG Haftalık Posta to read the rest.

Become a paying subscriber of OG Haftalık Posta to get access to this post and other subscriber-only content.

Already a paying subscriber? Sign In.

Reply

or to participate.